Now Reading: Zihinsel Özgürlüğün Gücü: “V for Vendetta” ve “1984”ün Aynasında Sorgulamanın Değeri

Loading
29 Eylül 2024 / Sevimcan KAYAYURT

Zihinsel Özgürlüğün Gücü: “V for Vendetta” ve “1984”ün Aynasında Sorgulamanın Değeri

svg177

Özgürlük benim için bir seçim değil, bir zorunluluktur. Sadece fiziksel bir özgürlük değil, zihinsel özgürlüğün de bu denli önemli olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bize sunulanları sorgulamadan kabul etmek, köleliğin en gizli formudur. Özgürlüğü tam anlamıyla kavrayabilmek için, zihnimizi sınırlandıran duvarları yıkmamız, gerçekleri sorgulayıp kendi yolumuzu bulmamız gerekir. Bu, bilişsel özgürleşme (cognitive liberation) dediğimiz bir süreçtir; zihnin özgürlüğe giden yoludur. Bu kavramı, iki ikonik eserle sizlere anlatmak istedim;“V for Vendetta” ve George Orwell’in “1984”ü.

“V for Vendetta”: Özgürleşmenin Ateşleyici Kıvılcımı

V for Vendetta, baskıcı bir rejim altında yaşayan insanların hikayesidir. Filmin baş karakteri V, yalnızca fiziksel devrimin değil, aynı zamanda zihinsel devrimin de sembolüdür. Onun mücadelesi, baskıcı hükümete karşı yalnızca bir isyan değil, aynı zamanda insanların zihinlerinde bir devrim yaratma çabasıdır. V’nin Evey’e söylediği şu söz benim gibi bir çok kişinin zihninde yer edinmiştir:

“Bu maskenin altında bir yüz var, ama benim değil. Bu maskenin altında etten daha fazlası var. Bu maskenin altında bir fikir var. Ve fikirler kurşun geçirmez.”

Bu söz, bilişsel özgürleşmenin özüdür. Fiziksel varlıklar yok edilebilir, ama bir kez bir fikir zihinde yeşerdi mi, artık onu öldürmek mümkün değildir. İşte V’nin yaptığı da tam olarak bu: İnsanların zihinlerine bir tohum eker ve onları, yaşadıkları sistemi sorgulamaya davet eder. Zihinsel özgürlük, en büyük devrimdir; çünkü önce zihinlerde başlayan devrim, fiziksel dünyada da karşılığını bulur.

Benim için sorgulama özgürlüğün ilk adımıdır. Birileri öyle olduğunu söylüyor diye, gerçekten öyle olduğuna inanmak ne büyük yanılgı aslında. Eğer bir şeyi olduğu gibi kabul ediyorsak, bize sunulan tüm bilgileri filtresiz ve eleştirmeden özümsüyorsak, aslında hiç özgür değilizdir. V, Evey ile olan yolculuğunda ona bunu öğretir. Evey başlangıçta korkar, kaçmak ister; çünkü özgürlüğün bedeli ağırdır. Ancak bilişsel özgürleşme, korkuyu aşarak özgürlüğe ulaşmak demektir. Evey, V sayesinde zihnindeki zincirleri kırar ve sonunda kendisi için gerçek özgürlüğü bulur.

1984: Zihinlerimizi Esir Alan Düşünce Zincirleri

Bir diğer ikonik eser 1984, özgürlüğün ne kadar kırılgan olduğunu ve zihinlerimizi manipüle eden güçlerin bunu nasıl kontrol altına alabileceğini gösteriyor. Orwell’in dünyasında, insanların düşüncelerine bile hükmeden totaliter bir rejim vardır. Kitaptaki şu cümle, özgürlüğün en derin tanımlarından birini sunuyor:

“Savaş barıştır. Özgürlük köleliktir. Cehalet güçtür.”

Bu cümle, Orwell’in yarattığı dünyada “çifte düşünce”nin (doublethink) nasıl işlediğini anlatır. Gerçekler tersine çevrilmiş, insanlar bu paradoksları sorgulamadan kabul eder hale gelmiştir. Zihinler kilit altında, özgürlük sadece bir yanılsamadır. Bilişsel özgürleşme burada durdurulmuştur; çünkü insanlar gerçekleri sorgulama yeteneklerini kaybetmişlerdir.

Winston, kitabın baş karakteri, bu düzeni sorgulamaya başladığında zihinsel özgürleşme sürecine girer. O ana kadar içinde yaşadığı dünyayı olduğu gibi kabul etmiştir. Ama sonra, yavaş yavaş, bu dünyanın gerçek olmadığını, aslında kendisinin bir köle olduğunu fark eder. Kitapta, Winston’ın sistemin ona dayattığı gerçekliğe karşı verdiği mücadele, bilişsel özgürleşmenin acı dolu ama zorunlu bir yolculuğudur. Tıpkı V for Vendetta’da Evey’nin yaşadığı gibi, Winston da sistemi sorgulamaya başladıkça özgürlüğe yaklaşır. Ama Orwell’in dünyasında bu özgürlüğe ulaşmak çok daha zor ve tehlikelidir. Winston, gerçekleri sorguladığı için cezalandırılır ve sonunda zihinsel özgürlüğünü tamamen kaybeder.

Bu noktada şunu anlıyorum: Özgürlük sadece istemekle kazanılmaz. Bize dayatılanı sorgulamak, her zaman cesaret ve risk gerektirir. Winston’ın trajedisi bana, özgürlüğün yalnızca bir hak değil, sürekli korunması gereken bir mücadele olduğunu hatırlatıyor. Eğer sorgulamayı bırakırsak, zihinlerimizi kilitleyip anahtarı başkalarına veririz.

Sorgulamanın ve Bilişsel Özgürleşmenin Önemi

Hem “V for Vendetta” hem de “1984”, bana özgürlüğün en önce zihinlerde başladığını gösteriyor. Fiziksel özgürlükten önce, kendimize sormamız gereken sorular var: Bize dayatılan gerçeklik ne kadar gerçek? Yaşadığımız düzeni kabul etmek zorunda mıyız? Zihnimizdeki zincirleri kırmadan, tam anlamıyla özgür olabilir miyiz?

V for Vendetta’daki V’nin de dediği gibi:

“Halk hükümetten korkmamalı, hükümet halktan korkmalı.”

Bu söz, aslında sadece hükümetlere karşı değil, her türlü baskıya ve manipülasyona karşı özgür bireylerin zihinsel güçlenmesinin önemini anlatıyor. Gerçek özgürlük, yalnızca dışsal otoritelere karşı verilen mücadeleyle değil, aynı zamanda içsel otoritelerle de başlar: Korkularımız, önyargılarımız ve bize öğretilen yanlış inançlarla yüzleşmek zorundayız.

Orwell’in 1984’ünde gördüğümüz gibi, sistemlerin en büyük gücü, insanları sorgulamaktan vazgeçirebilmeleridir. Eğer zihinlerimizi kontrol ederlerse, fiziksel olarak özgür olsak bile, gerçekte asla özgür olamayız. Bu yüzden, bilişsel özgürleşme, özgürlüğe giden en önemli adımdır. Bize sunulan gerçekliği sorgulamak, kendi aklımızla düşünmek, verilen her bilgiyi süzgeçten geçirmek; zihinsel özgürlük olmadan, özgürlük sadece bir yanılsamadır.

Gerçek Özgürlük Zihinlerde Başlar

Bizim dünyamızda belki Büyük Birader yok; ama medya, sosyal yapı ve otoriteler her zaman bize ne düşüneceğimizi, nasıl davranacağımızı söylemeye çalışıyor. Asıl mesele, bu yapıları fark edip, onları sorgulamaya cesaret edebilmekte. İşte bu yüzden özgürlüğü her zaman en başta zihinlerimizde aramalıyız. Bilişsel özgürleşme, sadece bireysel bir devrim değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümün de anahtarıdır. Eğer özgürlük bir ideal ise, ona giden yol zihnimizde başlar.

Sevimcan Kayayurt

Kendi halinde bir iletişim uzmanı

svg

What do you think?

It is nice to know your opinion. Leave a comment.

Bir Cevap Yazın

Loading
svg

Quick Navigation

  • 1

    Zihinsel Özgürlüğün Gücü: “V for Vendetta” ve “1984”ün Aynasında Sorgulamanın Değeri