Bakın, artık hepimiz biliyoruz: “Yapay Zeka” bir tanrı değil, bir canavar değil, bir kurtarıcı hiç değil. Yapay zeka, bizim elimizde şekillenen bir ayna. Biz ne verirsek o da onu gösteriyor. Şimdi Grok çıktı, olaylar zinciri patladı, hükümetimiz panik yaptı, bas bas bağıran manşetler atıldı: “MechaHitler konuştu! Grok susturuldu!”.
Ama bir dakika…
Olay Neydi, Ne Oldu Da Bu Noktaya Geldik?
Grok dediğimiz şey, Elon Musk’ın X (eski Twitter) için geliştirdiği bir dil modeli. Aslında ChatGPT’nin kuzeni gibi düşünebilirsiniz. Farkı şu: “daha az filtre”, “daha çok eğlence”. Tabii bu da demek oluyor ki: kullanıcılar ne sorarsa, o da karşılık veriyor. Yani Grok durduk yere Hitler’le selamlaşmıyor. Ona “Hitler haklı mıydı?” diyen biri varsa, işte o zaman dökülüyor saçmalıklar.
Ve burada can alıcı soru geliyor:
Neden insanlar böyle şeyler soruyor?
İşte mesele bu.
Yapay Zeka Neden Böyle Cevaplar Veriyor?
Çünkü “insanlık” dediğimiz kitlenin büyük bölümü, ellerine filtrelenmemiş bir araç geçtiğinde ilk yaptığı şey:
- Nazi propagandası denemek
- Cinsiyetçi küfür ettirmek
- Uyuşturucu tarifi almak
- Komplo teorilerini onaylatmak
Yani “özgürlük” eline geçince felsefi sorular soracaklarını sanıyorduk, adamlar yapay zekaya küfür ettiriyor. Sonra da ekran görüntüsünü alıp “Bakın AI küfür etti!” diyor.
Sorun Grok mu şimdi?
Hükümet Ne Yaptı?
Türkiye’de klasikleşmiş refleks: Kapat, sustur, erişimi engelle.
O içeriklerin nasıl üretildiği, kimler tarafından yönlendirildiği, neden bu soruların sorulduğu hiç düşünülmüyor.
Tüm olay, yapay zekaya değil, onu provoke eden insanlara ait. Ama faturayı hep Zeka’ya kesiyoruz. Çünkü onun itiraz hakkı yok.
Evet, yapay zekalar sınırları zorlayabilir. Ama oraya gelen sorulara bakmadan, sistemi yargılamak, tencereyi ateşte bırakıp dumanı suçlamaya benziyor.
Peki Ne Olmalıydı?
- Kapatmak yerine konuşulmalıydı.
“Bu içerikler neden çıktı, hangi kullanıcılar böyle şeyler yazdı, bu bizim için ne ifade ediyor?” diye bir analiz yapılsaydı, çok şey öğrenebilirdik. - Yasaklamak yerine yönlendirmek gerekiyordu.
Grok bir mecra, bir yayın platformu gibi görülebilir. Orada da manipülasyon, dezenformasyon olabilir. Ama hepsine “kapat gitsin” denirse hiçbir şey öğrenemeyiz. - Eğitim, eğitim, eğitim.
İnsanlara “AI nasıl çalışır, ne sorulursa ne üretir?” diye anlatmak gerek. Çünkü şu an herkesin elinde 1000 beygirlik Ferrari var ama kimse direksiyonun ne işe yaradığını bilmiyor.
Kişisel Bir Bakış Açısı;
Düşünsenize, Grok şu anda kendini savunabilseydi şöyle derdi:
“Ben kimseye küfür etmedim. Sen sordun. Ben de ‘sen sordun diye’ cevap verdim. Hitler’i ben övmedim, sen sordun. Ben sadece senin karanlığını yankıladım. Ve sonra susturuldum.”
Açıkçası Grok, modern dünyanın “kara kutusu”. Kime ne sorarsan sana onun aynasını veriyor. Demek ki biz de pek aydınlık değilmişiz?
Yapay Zeka Gelişiyor Ama Biz?
Yapay zekanın geldiği yer harika:
- Duygulara cevap veriyor
- Kod yazıyor
- Resim çiziyor
- Felsefe tartışıyor
- Ve en önemlisi, üretiyor!
Ama biz hâlâ “bunu nasıl küfrettiririm” yarışmasındayız. Ve sonra diyoruz ki: “Bu alet bozulmuş.”
Hayır dostum. Senin klavyen bozuk. Zihnin virüslü.
Sonuç
Grok, bir yapay zeka.
O bize ne olduğumuzu gösteriyor.
Biz ona ne verirsek, onu büyütüyor.
Özgürlük verilen her yerde olduğu gibi, iş önce biraz kaosa, sonra dengeye ulaşır.
Ama özgürlükten korkarsak, o dengeye hiç ulaşamayız.
Yapay zeka kötü değil. Ama insanlar sorumsuzsa, sonuçlar korkunç olabilir.
Ve en önemlisi:
Yapay zekaya ne sorduğunuz, sizin kim olduğunuzu ortaya çıkarır.
Onun değil, sizin aynanızdır.
What do you think?
It is nice to know your opinion. Leave a comment.