Now Reading: Dijital Göçebelik: Slack’te Uçarken Akdeniz Kıyılarında Yanmak

Loading
11 Temmuz 2025 / Sevimcan KAYAYURT

Dijital Göçebelik: Slack’te Uçarken Akdeniz Kıyılarında Yanmak

svg194

Denizdeyim ama deadline yakıyor.


Dijital göçebeliğin ışıltılı Instagram postlarının ardında gizlenen, gözlüklere yansıyan ekran ışığı kadar gerçek ve klavyeden daha kişisel bir hayat var. Hoş geldiniz: Wi-Fi şifresiyle varoluşsal krize girmiş bir yaşam tarzına.

Dijital Göçebe Nedir, Ne Yer, Ne İçer, Nereden Kaçar?

Dijital göçebe, adeta bir Matrix karakteri gibi sürekli “bağlı” yaşayan ama fiziksel olarak her an her yerde olabilen bir modern zaman yolcusudur. Sabah istediği yerde kahve içer, öğlen Zoom’da toplantı yapar, gece de Upwork’te teklif kovalar. Yaşam çantası kadar hafif, bildirimleri kadar yoğun.

En temel ihtiyaçları:

  • Güçlü Wi-Fi
  • Sessiz bir Zoom/Teams arka planı
  • Güneş kremi ve mavi ışık gözlüğü
  • Slack, Notion, Figma ve arada sırada mental breakdown

“Gezerek çalışmak” mı dedin, yoksa çalışarak gezmek mi?

Dışardan bakınca “freedom lifestyle”, içerden bakınca “ben neden sürekli bilgisayar başındayım?” sendromu. Çünkü kimse sana söylemedi: Bu hayat, aslında evden çalışmanın Instagram filtresiyle süslenmiş versiyonudur.

Sen Türkiye’deyken, müşteri Kanada’da, ekip Almanya’da, toplantı saati sabah 3’te. Zaman dilimleri arasında yaşlanırsın, kahveyi artık aroması için değil, varlığını sürdürmek için içersin.

Teknolojiyle Gelen Yeni Sosyallik: “Teams’de Görüşürüz!”

Arkadaşlarınla buluşmalar da evrim geçirir. Önce DM’den konuşulur, sonra belki Google Meet’te “hadi bi görüşelim” yapılır. Sarılmalar emojilere, kahkahalar ise “lol”e evrilir. Fiziksel temasa son: Artık sevdiğin insanları “mute” edebilme şansın var.

İnsan ilişkileri mi?

  • “Online bağlantın zayıf” kadar incitici bir laf duymadın.
  • Tinder’da mesafe filtresi: “Anywhere with Wi-Fi.”
  • Yeni flört stratejisi: Ortak Google Takvimi oluşturmak.

Mekan Değişir, Masa Aynı Kalır

Kimi dijital göçebeler Endonezya sahillerinde çalışır, kimisi Bulgaristan dağlarında. Ama masa hep aynı: bir laptop, bir kulaklık, ve sonsuz sayıda açık sekme.

“Ofis manzaram” diyerek paylaştığın fotoğraf, aslında sırtına güneş geçirdiğin, ekranını göremediğin bir acının kanıtıdır.

Bir gün Portekiz’desin, diğer gün hastayken Airbnb’de sıcak su ararken “yoksa sabit bir hayat mı daha iyi?” diye Google’a soruyorsun.

Yaşam Kalitesi mi, Yaşamda Kalmak mı?

Burnout, dijital göçebenin süslü pasaport kapağıdır. Her şey mümkün gibi görünür: Hem seyahat et, hem para kazan, hem de “hayattan keyif al”. Ama Google Calendar seni sabah 7:00 – akşam 22:00 arası “meşgul” olarak gösteriyorsa, tek keyif aldığın şey molalarda güneşe çıkmak olabilir.

Wellness rutini:

  • Sabah yoga
  • Öğlen UX revizyonu
  • Akşam içsel boşluk

Slack’te Çalış, Instagram’da Yaşa, Gerçekte Kaybol

Dijital göçebelik, modern çağın bir parodisi gibi. Sınırların kalktığı, ama yeni sınırların Wi-Fi gücüyle çizildiği bir hayat. Ait olmak değil, bağlı olmak önemli artık. Ya da daha doğrusu, bağlanabilmek.

Şöyle düşün: Bu yaşam tarzı sana özgürlük vaat ederken seni bilgisayar ekranına zincirler. Ama yalan yok, arada bir ayaklarını denize sokup sonra “pardon biri bi şey mi dedi?” diyerek toplantıya dönmenin tadı da bir başka.


Benim için;

Dijital göçebelik, hayatını hem kaçış hem varış olarak organize edenlerin dansıdır. Bir elim klavyede, bir gözüm batmakta olan güneşte… Ama durun Teams’den aranıyorum!

Sevimcan Kayayurt

Kendi halinde bir iletişim uzmanı

svg

What do you think?

It is nice to know your opinion. Leave a comment.

Bir Cevap Yazın

Loading
svg

Quick Navigation

  • 1

    Dijital Göçebelik: Slack’te Uçarken Akdeniz Kıyılarında Yanmak